Rachel Corrie!

Size bir kızdan bahsedeceğim adı Mary, Caterpillar Firmasında sekreter, bir evi var, arabası var, boyfriend’i var, haftasonları Alaska’ya balık yemeğe gidiyor, akşamları televizyon karşısında çekirdek çıtlatarak önce Larry King Show’u izliyor arkasında da zapping yaparken gözüne Gazzeli çocuklar ilişiyor, “ay içim kalktı ” diyor hemen değiştiriyor kanalı çekirdek çıtlatmaya devam ediyor bir ara Facebook hesabına bakıyor gelen mesajları okuyor profilini “canım çok sıkkın, bir soğuk bira benim arkadaşım” diye değiştiriyor. Sonra en sevdiği NBA Takımı Chicago Bulls’un maçını izleyip yarın işe gitmek üzere yatıyor, diğer gün bir kaza da ölüyor, herkesin ölümü gibi sıradan bir ölüm işte...
Başka bir kız Adı Rachel, Olimpia’da oturuyor 2,5 yaşında annesine “Anne cesaret de büyür mü? diye soruyor. 8 yaşında okulunda yapılan bir etkinlikte yazdığı bir makalede “ 2000 yılında dünyada ki tüm çocukların mutlu olacağı, savaşların son bulacağı bir dünya düşlüyorum” diye yazıyor...


İşte o Rachel Filistinlilere ait evlerin İsrail tarafından yıkılmasını engellemek için canlı kalkan olmuştu. Binlerce kilometre uzaktan geldiği Filistin'de Filistinlilerin direnişine ortak oldu. 53 gün kaldığı Filistin'de 16 Mart'ta İsrail ordusuna ait bir buldozer tarafından ezilerek öldürüldü.

 Rachel bir Amerikalı olarak dünyanın neresinde olursa olsun bu zulümlerden ülkesinin parmağı olduğunu biliyor ve kendisini sorumlu hissediyor. Ailesine gitmek istediğini belirtiyor. Onlar önce göndermek istemiyorlar.  Israr edince “Bari Hindistan’a git orada tanıdıklarımız var” diyorlar.  Rachel buna da razı olmuyor ve birkaç arkadaşı ile beraber en zor yere; yani Filistin’e gidiyor. 
Önce Refah’ta haince yıkılan birçok su kuyusundan sonra kalan tek su kuyusunu yıkmasınlar diye başında bekliyor sonra da eylemler düzenliyor.  Amerika’daki dostlarına ulusal gazetelere sürekli Filistin’deki durumu anlatan mektuplar yazıyor. Savaşa rağmen çocuklarla oyunlar oynuyor, onlara İngilizce öğretiyor, onlardan Arapça öğreniyor. Tam da makalesinde yazdığı gibi bir dünya için çalışıyor. Tarihler 16 Mart 2003 ‘ü gösterdiğinde yaralı çocukları düşünerek en çok,  İsrail askeri tarafından yıkılmak istenen bir doktorun evinin önünde etten duvar örüyor.  Bir zamanlar Amerika’da babasının da kullandığı fakat burada özel yapım bir Caterpillar buldozer üstüne üstüne geliyor. O öylece bekliyor.  Dozer geliyor, o bekliyor. Belki de merak ediyor, bir Amerikalı da Filistinli gibi kolayca öldürülebilir mi?  Ve dozer korkutmak için değil öldürmek için geliyor bir ileri bir geri iki defa üstünden geçiyor.  Altın saçlı dünya güzeli Rachel, bembeyaz beton oluyor. Arkadaşları hastaneye götürüyorlar fakat Rachel ölümsüz bir avaz olarak çığlık çığlık göğe yükseliyor...


Rachel’in ölümüyle birlikte Filistin ciddi manada amerikan halkının gündemine girdi. Amerika’da bazı meclis üyelerinin Rachel’in ölümü hakkında yaptıkları çalışmalar bir şekilde bertaraf edildi üstü örtüldü. İsrail internet ortamında rachel gerçekleri diye bir site kurup, aslında rachel’in teröristlere yardım ettiğine dair propokanda yaptılar. Buldozerin önüne kendisini attığını iddia edecek kadar komikleştiler fakat bir gerçek vardı an ve an ezilişi görüntülenmişti ve dünyanın tüm vicdan sahibi insanları Rachel’in yanında saf tutuyorlardı. O, haberleri mektupları ve yazıları ile yapamadığını ölümü ile yapmış hep dile getirdiği, Amerikalı olduğu için kendini suçlu hissetmesinin yükünü üzerinden atmıştı. Bir melek kadar safiyane ve vicdanı sorumluluğunu yapmış adını mazlumların tarihine altın harflerle yazdırmıştı...

Yorumlar

SANDUKA