Bildik Yüzler...


"nefes alamıyorum" doğru dostum!
bu sabah güneşin doğuşunu izlerken sala verildi...
bir kadın ismi duyduğumu zannediyorum...
bir er'mi diye iç geçirdim...

ne cilveli işler ya Rabbi!
bir dostun dediği gibi;
insanlar rahimden kabire gidiyorlar...
Hay/hular dostum;

aslında bir çırağ parladı yüreğimde 
sana o an yazmalıydım!
harlayabilirdim o vakt'e meyletseydim
kendimi...
kendim!

nefes alamıyorum,
denize mi yakınlaşmalıyım...
doya doya nefes alacağım bir yer 
bulmalıyım ve
ağlamadan oturabilmeliyim 
orada...

hiç bu kadar parladığı, gözümü aldığı 
olmamıştı geleceğin;
hiç bu kadar karardığı, dumura uğrattığı 
olmamıştı geçmişin;

en fazla bir gece sürerdi her şey
uyur bozardım yaşadıklarımın yaşanmışlığını!
sabah nasılsa ayırırdım düşü, gerçeği
ne ahmaklık!
avuntu!

gece nasıl yattıysam 
öyle uyandım acıya...
geçmedi/değişmedi
değişirdi evvelden 
hafif bir uyuşukluk kalırdı dünden...

dün ayrılırken
"uyumak da olmasa demiştim ya"

artık yok 
uykunun unutuşunu da kaybettim!

uyuşukluk ağır,
görüntülerini bile buzluyor zihnimin.
seçemiyorum iyi bildik yüzleri...

âh
bildik yüzleri diyorum dostum!
onları çok özledim...

 hû
.




Yorumlar

SANDUKA