SOYTARILIK MİRASI/BU NEYİN KAFASI(?)


Bu mirası size "hangi atalarınız"  müstahak gördü?
gözlerinizi devire devire 
ataletle baktığınız yine kendi cisminiz!

sizin pişkin ruhlarınızı ve akılsız akıllarınızı 
evire çevire dövecekler var elbette.
Ah ama anlamazsınız!
akletmeden...

Hırpalanmış ruhlarınızın dehlizlerini kapayın!
ne olur kendi deliklerinizde kalın!

Din bir lolipop değildir bayım!

sizin dilinizde dönmüyor...

ey İslam Düşünce Tarihinin yeni türeyen modern endüljans  yetkilileri;
ey şer'ef''li aydın müşterileri "fikri açık artırmaların"
Bir de kim vurduya gelenler!

İlahiyat müfredatından  felsefe derslerini 
emme fetvanızı (!)

( İslam Felsefesi ve Din Felsefesi derslerini  devam ettirip  Felsefeye Giriş ve Felsefe Tarihi derslerini kaldırma şeklindeki ilk teşebbüsünüz kastedilmiştir.)

İslam'da dini ve şer'i hükümlerin temel kaynaklarından hangisine dayandırdınız?

Kur'an-ı Kerim'e mi?
 Sünnet'e mi?
Kıyas yahut İcma'i Ümmete mi?
nedir dayanağı tüm bu uğraşların?

Her şeyi hallettiniz bu mu kaldı?
YÖK'ün oy çokluğunu oluşturan sayın öğretim üyeleri...

bu talep sahipleriyle oturup aklı selim düşünmediniz mi?
bir an sormadınız mı?

kaç tane fikir adamı(ulema) çıkmış  bu kurumlardan, 
fikri doygunluğunun harekete geçtiği ve bu hareketin  derinliği ile   insanlığın düşünce serüvenine/hakikat arayışına renkler sunmuş kaç kişi ?

Bir Nureddin Topçu;
Çıktı mı mesela binlerce İlahiyattan;

asıl  bu sorunsala yönelmeli 
değil mi?

düşünce'de derinleşmeye/iyileşmeye mani bu dersler mi ?

 ilahiyat başlı başına metafizik 
ilahi olanı anlamak/tanımak/tecrübe etmek!

öyleyse
düşünceyi emmek,
zaten toplumla bütünleşmeyi gerçekleştirme ve ilmi birikimi harekete dönüştürme hamlelerini  bir türlü başaramamış ilahiyat fakültelerinin 
 içine kapanık halihazırdaki bu tutumuna ne katacak?

zaten yıllardır eleştirdiğimiz/söylendiğimiz
 adeta bilgi transferi haline gelmiş
evrensel bir dini anlama çabasını asla karşılamayacak olan
ruhsuz,hissiz bir bilgi yığını ortaya koyan  ilahiyat eğitimi,
 bir nebze olsun zihin konforumuzun bozulmasını
 taklit tortularından kurtulup,
düşüncenin, vicdanın sınırlarını görmemizi,
akıl,inanç,ruh,varlık  vb. hususları düşünmemizi,
kısaca düşünceyi dinin yücelttiği gibi yüceltmemizi sağlamış ,
felsefe ilminden nasıl ayrı düşünülebilinir...

düşünmenin neliği üzerinde önemli bir birikim alanı olan,
 insanlığın düşünce serüvenini bilmeyen bir ilahiyatçı(!)
nasıl "dinin felsefesini" yapacak?
&
İslam'ın zihin tarihini anlamaya çalışacaksın ama
 insanlığın düşünce tarihine bakmayacaksın öyle mi?

ne tuhaf işler güçler bunlar!

kimin fikri alındı merak ediyorum? 
kim akıl etti bu işi?

şeklin; manaya, hikmete galip geldiği;
derin hissediş ve anlam arayışının yerini;
 kuru ve sesli, oldukça da süslü ve güfteli dini söylemlere bıraktığı;
insan ve toplum maslahatının değil,
belli kişi ve kurumların maslahat ve anlayışlarının öncelendiği dönemlerinde 
bize neler getirdiğini çok iyi gördük...

siz de ön/görünüz!

şimdi sözün tam da sonunda,
son söz  niyetine,

modern bir argo söylemi pek kullanasım geldi izninizle;


özetle;
Siz neyin kafasındasınız bayım?



Yorumlar

SANDUKA