Halime'ye!




Hâlim


Bilmem hangi alemden bu toprağa düşeli;
Yataklara serildim, cam kırığı döşeli...
Kaam bir cenk meydanı, kokusu kan ve barut;
Elindeyse düşünme, gücün yeterse unut!
Takılıyor yerdeki gölgelere ayağım;
Sanki arz delinecek ve ben yutulacağım.
Bana yanmak düşüyor, yangın görsem resimde;
Yaşıyorum zamanın koptuğu bir kesimde.
Alırken dilenciyim, verirken de borçluyum;
Kalmadı eşya ile aramda hiç bir uyum.
Taş taş üstüne koysam, bozuk diyorlar, devir!
Bir ok çeksem, diyorlar; peşinden koş ve çevir!
Nefes alırken bile inkisar ve pişmanlık;
Kimse edemez bana benim kadar düşmanlık.
İşte şüpheci aklı çatlatan korkunç nokta:
O ki sonsuz var, nasıl aranır dipsiz yok'ta?
Olur olmaz her şey, yokluk da O'nun kulu;
Bu noktaya vardın mı, el tutuk, dil burkulu.
Allah'ı hakikate soran kafa ne sakat?
Hakikat de ne; Hakk'ın muradıdır hakikat,
Balonunu kaçırmış çocuk gibi ağla dur!
Rabbim böyle emretmiş, ya dize gel, ya kudur!
Hayat bir zar içinde, hayatı örten bir zar;
Bana da hayat yeri "Bağlum"* köyünde mezar...

* Bağlum: Ankara'da Üstadın Şeyhi büyük Veli'yi toprağında barındıran mes'ut köy...


 NFK

Yorumlar

Can Meyvesi dedi ki…
"Bana yanmak düşüyor, yangın görsem resimde;
Yaşıyorum zamanın koptuğu bir kesimde."

"Rabbim böyle emretmiş, ya dize gel, ya kudur"



işte bütün mesele bu. Rabbim dize gelmeyi nasip etsin bize... Allah razı olsun Emine....
Emine Yiğit Aras dedi ki…
en beğendiğim iki yer benim de burası ıstırabın aynı olduğunu gösteriyor...ALLAH DİRİLMEYİ LÜTFETSİN BİZE!

SANDUKA